Emre İtaatsizlikte Israr Suçu, Cezası ve Tutanak 2024

Emre İtaatsizlik-2024

Emre İtaatsizlikte Israr

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun Ek-11’inci maddesinin 2. fıkrası uyarınca Emre İtaatsizlikte Israr suçu sırf askeri suçlardandır. Bu suç, Askeri Ceza Kanunu’nun “Askeri itaat ve inkıyadı bozan suçlar” adlı 5. faslının 87. maddesinde “İtaatsizlikte ısrar edenlerin cezası” başlığı altında düzenlenmiştir.

Emre itaatsizlikte ısrar suçu ve cezası 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 87. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;

“Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.”

 Yukarıdaki fıkrada yazılı suçlar seferberlikte yapılırsa beş ve düşman karşısında yapılırsa on seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Nedir? 

Emre itaatsizlikte ısrar suçu askeri kişilerce hizmete ilişkin olarak verilmiş olan emrin yerine getirilmemesi ya da emrin yerine getirilmesini söz veya yazı ile açıkça reddedilmesi veya tekrar edildiği halde emrin yerine getirilmemesi sonucu ortaya çıkar. Niteliği itibariyle sırf askeri nitelikte bir suçtur. Burada korunmak istenen hukuki menfaat askeri disiplindir. Suçun faili ancak asker kişiler olabilir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Şartları Nelerdir?

Emre itaatsizlikte ısrar suçu nasıl işlenir? Israr suçundan bahsedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Öncelikle ortada bir emir olmalıdır. Bu emir asker kişi tarafından verilmelidir. Yine verilen emir hizmete ilişkin bir emir olmalıdır. Verilen bu emir asker kişi tarafından yerine getirilmemeli veya getirilmeyeceği açıkça ifade edilmeli yahut fiili davranış ile gösterilmiş olmalıdır.

  1. Hizmete ilişkin emrin varlığı,
  2. Emrin yetkili amir tarafından verilmiş olması,
  3. Emrin varlığından failin bilgisinin olması,
  4. Astın bu emri hiç yapmaması,
  5. Failin bilerek ve isteyerek (itaatsizlik kastıyla) hareket etmesi şartları suçun oluşması açısından birlikte aranır.

Hizmete ilişkin emir nedir?

Emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için ortada askeri makamlarca usulüne uygun olarak verilmiş bir emir olmalıdır. Yine verilen bu emir hizmete ilişkin bir emir olmak zorundadır. Çünkü emre itaatsizlikte ısrar suçu hizmete aykırı emirlerin yerine getirilmemesi halinde ortaya çıkmaz. Bu husus uygulamada çok önemlidir.

TSK İç Hiz. Kanunu Madde 6 hizmetin ne olduğunu şöyle açıklamıştır; “Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.” Yine aynı kanunun 8. Maddesinde emiri de şöyle tanımlamıştır; “Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir.” Hizmete ilişkin olmayan bir emrin yerine getirilmemiş olması bu emre itaatsizlikte ısrar suçuna sebebiyet vermeyecektir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Cezası Nedir?

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu seferberlikte ve barışta olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir.

Suçunun basit hali olan emri yerine getirmemenin cezası 1 aydan başlayıp 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Emre İtaatsizlikte Israrın nitelikli halinde emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Seferberlikte ya da düşman karşısında yapılması ağırlaştırıcı neden olarak öngörülmüştür. Suç seferberlikte işlenirse beş, düşman karşısında işlenirse on seneye kadar ağır hapis cezasına hükmolunacaktır. Bundan dolayı bu suç söz konusu olduğunda profesyonel yardım alınması çok önemlidir.

Bu Suçtan Dolayı Hakkımda İşlem Yapıldı Ne Yapmalıyım?

           Emre itaatsizlikte ısrar suçundan hakkınızda işlem başlatılmış ise her şeyden önce işlemin hizmete ilişkin bir emir olup olmadığı değerlendirilmelidir. Genellikle bu tarz durumlarda verilen emrin hizmete ilişkin emir olup olmaması çok büyük önem arz etmektedir. Bu tarz bir durumla karşılaştığınızda alacağınız bir ceza ileriye yönelik ciddi mağduriyetler yaratacağından dolayı profesyonel bir yardım almak sizin için çok daha faydalı olacaktır.

Emre İtaatsizlik Disiplinsizliği için yazımıza bakabilirsiniz.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçuna İlişkin Kararlar

Tüm dosya kapsamından ve deliller birlikte ele alınıp incelendiğinde, her ne kadar sanık hakkında Askeri Ceza Kanunu’nun 87. Maddesi(Emre İtaatsizlikte Israr) gereğince cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de sanığın kullandığı silahı izinsiz tam dolduruşa getirdiği ve bu esnada silahın ateş aldığı iddia edilen olayda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı zira kanun metnine bakıldığında suçun kasten işlenen suçlardan olduğu, sanığın kasten hareket ettiğine dair somut bir delil olmadığı, sanığın görev yaptığı konumda terörist, kaçakçı ve mülteci geçişinin sıklıkla yaşandığı, sınır hattının Suriye ülkesinde yaşanan karışıklıklar ile tehlikeli olduğu, bu tehlike karşısında sanığın ve bilgi sahiplerinin beyanı ile doğrulandığı üzere, görev yaptıkları alanda bir şahsın geçişini fark ettikleri söz konusu yere yöneldikleri bu korku ile silahını tam dolduruş haline getirmesinin hayatın olağan akışı içerisinde meşru müdafaa kapsamında kaldığı ve silahın ateş alabileceğini, yaşanan olay esnasında ön göremeyeceği, bu şartlar altında suç kastının varlığından bahsedilemeyeceği anlaşılmakla hakkında beraat kararı vermek gerekmiş. (Reyhanlı 3. Asliye Ceza Mahkemesi.)

19. Ceza Dairesi         2017/5722 E.  ,  2018/483 K.

“İçtihat Metni”

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda K.K.K. 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 16/10/2015 tarih ve 2015/460 E. 2015/67 K. sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii D.K.K. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/12/2015 tarih ve 2015/Mtf, 2015/(Müt. 3) Drş. İş. 393 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 09/11/2017 gün ve 94660652-105-34-8237-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2017 gün ve KYB. 2017/63990 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 12. Maddesinde “Bu kanunun tatbikatında (Hizmet) tabirinden maksat gerek malüm ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması halidir.” denilerek askeri hizmetin tarif edildiği, yine aynı kanunun 87. maddesinde “Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.” denilmek suretiyle Emre İtaatsizlik ve Emre İtaatsizlikte Israr suçunun tarif edildiği, olayımızda her ne kadar Bkm. Astsb. Üçvş. …’ın Bölük Komutanı vekili olmadığı anlaşılsa da askeri hizmetin yasal tarifinde geçen ” malum ve muayyen olan ” bir emir konusunun da askeri hizmet kapsamında kabul gördüğü, bu duruma göre olağan emir kabul edilebilecek bir görevin de amir tarafından emir verilsin ya da verilmesin emre itaatsizlik ve emre itaatsizlikte ısrar suçunun konusu olabileceği, anlatılan gerekçeler ile olay nedeniyle dinlenen tanıkların olayı doğrular anlatımları ve şüphelinin ikrarı dikkate alındığında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında toplanan delillerin şüphelinin suç işlediği hususunda yeterli şüpheyi oluşturduğu, bu kapsamda anılan madde uyarınca kamu davası açılması gerektiği, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yapılacak yargılama sırasında mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/12/2015 tarih ve 2015/Mtf, 2015/(Müt. 3) Drş. İş. 393 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

19. Ceza Dairesi         2019/3913 E.  ,  2019/15045 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
ASCK’nin 87’nci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun askeri hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hale getirilmesi ve bu özel unsurların dışında sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek emrin gereğini hiç yerine getirmemesi gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın mal sorumlusu olarak alması gereken malzemeleri zimmetine alması hususunda defaten verilmiş emirleri yerine getirme hususunda tereddüt etmesini gerektirir dosyaya yansımış bir sebep bulunmaması, sanığın malzemeleri teslim almak için çaba sarf etmemesi, buna karşın defaten verilen emre rağmen malzemelerin zimmetini üzerine almadığının ve verilen emrin gereğini yerine getirmediğinin de sabit olması karşısında sanığın suç işleme kastıyla hareket ederek üzerine atılı emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sonucuna varıldığından sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve askeri savcının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sanıkların ve adı geçen tanıkların beyanlarından, dava konusu olayın olduğu yerde yüzme eğitimi adı altında yüzme bilmeyen erlerin denize girmesine izin verilmesinin ve bu faaliyet sırasında gemi 2’nci komutanının bulunmamasının sürekli uygulana gelen bir durum olduğu, sanığın emre itaatsizlikte ısrar suçunu işleme kastı ile hareket etmediği, bu nedenle emre itaatsizlikte ısrar suçunun da manevi unsur itibariyle oluşmadığı. As.Yrg 2.D E 2015/343 K 2016/219